Yıldız Teknik Üniversitesi, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile stratejik bir ortaklık protokolüne imza attı. Protokol, laboratuvar altyapılarından ortak lisansüstü tezlere kadar geniş bir yelpazede mühendislik ve sağlık disiplinlerini tek bir potada buluşturmayı hedefliyor.
Türkiye’nin köklü teknik üniversitelerinden Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ile sağlık alanında ihtisaslaşan Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) arasında, bilimsel araştırmalara ivme kazandıracak kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalandı.
YTÜ Davutpaşa Kampüsünde, YTÜ Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik ve AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Aslan’ın imzaladığı protokol, iki üniversitenin sahip olduğu akademik bilgi birikimini, araştırma tecrübesini ve teknolojik altyapını birleştirerek katma değeri yüksek çıktılar elde etmeyi amaçlıyor. Protokol, eş finansman modeliyle desteklenen Güdümlü Projeler gibi somut çalışmaları da kapsıyor.
"Mühendisliğin ve tıp biliminin gücünü bir araya getireceğiz"
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik, iki üniversitenin güçlerini birleştirmesinin önemine vurgu yaparak, "Bugün burada attığımız imza, mühendisliğin analitik gücü ile tıp biliminin hayati tecrübesini bir araya getiren stratejik bir adımdır. Sağlık teknolojileri ve biyomühendislik gibi alanlar, disiplinler arası çalışmanın zorunlu olduğu sahalardır; biz de YTÜ’nün teknik yetkinliğini AFSÜ’nün sağlık alanındaki uzmanlığıyla harmanlayarak, bilim dünyasına özgün projeler sunmayı hedefliyoruz. İmzaladığımız protokol, sağlık teknolojilerinde dışa bağımlılığı azaltacak yerli çözümlerin habercisidir. İlerleyen süreçte, buradan doğacak sinerji ile Avrupa Birliği ve TÜBİTAK projelerinde daha güçlü bir şekilde yer alacağımıza, akademisyenlerimiz ve öğrencilerimizin uluslararası başarılara imza atacağına inancım tamdır. İki köklü kurumun bu birlikteliği, ülkemizin bilimsel ekosistemine hayırlı olsun" dedi.
“Yerli ve milli çözümler üreterek sağlıkta dışa bağımlılığı azaltmalıyız”
AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Aslan ise yaptığı açıklamada, “Bugün, mühendislik disiplininin yenilikçi gücü ile sağlık bilimlerinin derin tecrübesini resmen birleştiriyoruz. Bu protokol, iki köklü üniversitemizin sahip olduğu bilgi ve birikimin birlikteliğiyle; ülkemizin acil ihtiyaç duyduğu sağlık teknolojileri ve biyomühendislik alanlarındaki projeleri hayata geçirme yolunda atılmış önemli bir adımdır. Asırlık geçmişe sahip YTÜ’nün teknik altyapısı ve AFSÜ’nün klinik uzmanlığı bir araya geldiğinde, yerli ve milli çözümler üreterek sağlıkta dışa bağımlılığı azaltacak ve küresel çapta rekabet edebilecek çıktılar elde edeceğimize inanıyoruz. Bu ortaklığın, hem öğrencilerimiz hem de akademisyenlerimiz için yeni ufuklar açacağına, Türkiye'nin bilimsel rekabet gücüne önemli bir katkı sunacağına eminiz” diye konuştu.
Bilimsel Altyapıda Ortak Hareket ve Eş Finansman Modeli
İmzalanan protokolün en dikkat çekici unsurlarından biri, üniversitelerin Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) birimleri üzerinden finanse edilecek ortak projelerin hayata geçirilmesi. Bu kapsamda, YTÜ ve AFSÜ, eş finansman modeli ile ortak başlıklı projeler geliştirecek ve her iki kurumun araştırmacıları, diğer üniversitenin laboratuvar ve test altyapılarından indirimli olarak yararlanabilecek. Özellikle Merkez Laboratuvarı gibi ücrete tabi yüksek teknoloji altyapılarının kullanımında, proje yürütücülerine yüzde 30 oranında bir mali avantaj sağlanarak araştırmaların önündeki maddi engellerin hafifletilmesi hedeflendi.
Geleceğin Akademisyenleri ve Araştırmacıları Birlikte Yetişecek
Protokol kapsamında yürütülecek projelerde görev alacak yüksek lisans ve doktora öğrencileri, tez çalışmalarını her iki üniversitenin akademisyenlerinin ortak danışmanlığında yürütebilecek. Ayrıca, projelerde bursiyer statüsünde çalışacak öğrenciler, farklı bir kurum kültürü ve araştırma disiplini ile tanışarak, disiplinler arası çalışma yetkinliklerini geliştirme fırsatı bulacak. Bu sinerjinin, uluslararası arenada ses getirecek nitelikli yayınlara ve yüksek etki faktörlü dergilerde makalelere dönüşmesi bekleniyor.
AB ve TÜBİTAK Projeleri
Protokolün uzun vadeli hedefleri arasında, ulusal sınırları aşan bir vizyon da yer alıyor. Taraflar, ortaklaşa geliştirecekleri sistemler ve elde edecekleri teknolojik hazırlık seviyesi ile başta Avrupa Birliği projeleri olmak üzere uluslararası fon kaynaklarına ve TÜBİTAK çağrılarına birlikte başvuruda bulunmayı taahhüt etti. Bu hamle, her iki üniversitenin de küresel araştırma ağlarındaki görünürlüğünü artırırken, Türkiye’nin bilimsel rekabet gücüne doğrudan katkı sağlamayı amaçlıyor.
